10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 287 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 287
Aşağıdaki metni okuyunuz. Metinden hareketle soruları cevaplayınız. (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Malhan Hâzinesi
Bayındır Han zamanında Ahlat’ta fakir bir aileye mensup bir ana ile oğlu yaşarmış. Bu ailenin geçimini, çobanlık yapan oğul sağlarmış. Bir gün Ahlat’ın Meydanlık Mezarlığı semtinde hayvanlarını yaydıktan sonra vakit de öğlen olduğundan yemeğe oturur. Yemeğini yedikten sonra eline aldığı bir küçük ağaç parçasıyla vakit geçsin diye toprağı eşmeye başlar. Toprağı eşerken ufak bir delik açılır. Bunu merak eden çoban, deliği genişletmeye başlar. Bir müddet sonra genişleyen delik, kuyu hâlini alır. Kuyudan aşağıya doğru bir merdivenin indiğini gören çoban, korku ve heyecan içinde merdivenden iner. Aşağıya inen çoban kendisini bir salonun içinde bulur. Salona açılan birçok oda ve odaların kapılarının üzerinde anahtarlar görür. Anahtarları alıp odaların kapılarını açan çoban, çeşitli süs eşyaları ve altınla dolu bir hazine görür. Hemen dışarıya çıkarak deliğin ağzını kapatır, yeri belli olsun diye bir işaret bırakır.
Akşam eve gelen çoban, annesine Bayındır Han’ın kızını istemesini söyler. Hayrete düşen anne oğluna, böyle bir şeye nasıl cesaret ettiğini söylerse de çoban isteğinde diretir. Sonunda ısrarlar karşısında mecbur kalan anne, Bayındır Han’a giderek kızını oğluna ister. Bu isteğe gülen Bayındır Han, işi şakaya dökerek: “Benim sarayım gibi bir saray yapar, bir altın mutfak takımı, bir altın kahve takımı, bir altın beşik ve çeşitli altından süs eşyalarını getirir, bütün ülkenin davet edildiği, kırk davul ve kırk zurnanın çalındığı, kırk gün kırk gece süren bir düğün yapılırsa kızımı oğluna veririm.” der. Kadın, Bayındır Han’ın bu şartlarını oğluna iletir. Oğlu da şartsız olarak Bayındır Han’ın isteklerini kabul eder. Kadın, oğlunun, ileri sürülen şartları kabul ettiğini Bayındır Han’a bildirir. Daha evvel şaka yoluyla da olsa söz veren Bayındır Han da istemeyerek kabul eder. Çoban, Bayındır Han’ın bütün isteklerini yerine getirir, düğün yapılır. Bayındır Han bu çobanın büyük bir hazine bulduğuna inandığından kızından hazinenin yerini öğrenmesini ister. Evlendikten sonra kadın, kocasına bu kadar altını nereden bulduğunu sorduğunda kocası, büyük bir hazine bulduğunu söyler. Kadın hazineyi merak ettiğini, mutlaka görmek isteğini söyleyince kocası, kadının gözlerini bağlayarak hazinenin olduğu yere götürür. Gözleri açılan kadın, hayretler içinde hazineyi seyretmeye başlar. Bu arada dışarıdan bazı seslerin geldiğini duyan kadın, kocasına bu seslerin nereden geldiğini sorar. Kocası da “Bu sesler babanın su içmeye giden atlarının sesidir.” der. Çoban, karısının gözlerini tekrar bağlayarak eve getirir. Kadın da olup bitenleri babasına anlatır.
Sonunda Bayındır Han damadını saraya davet ederek hazinenin bulunduğu yeri söylemesini ister. Damat gelmeden önce cellatbaşını çağırarak damadı korkutmasını, başını taşa bırakarak keser gibi yapmasını bildirir. Bayındır Han’ın bütün ısrarlarına rağmen damat hazinenin yerini söylemez. Emri yanlış anlayan cellatbaşı damadı gerçekten öldürür. Bayındır Han, damadının ölmesine üzülür ve pişman olur.
Gerek atların su içmeye gittiği yön ve gerekse kızının anlattıklarından hazinenin Malhan isimli hanın yakınlarında olduğu tahmin edilir. Bütün aramalara rağmen hazinenin yeri bulunamaz. Hâlen Ahlat’ta bu hazinenin varlığına inanılmaktadır.
a) Bayındır Han’ın kişiliği ile ilgili neler söyleyebilirsiniz?
- Cevap: Bayındır Han, hırslı, etrafındakileri küçümseyen, çabuk öfkelenen, akrabalık bağını kötüye kullanan bir yönetici özelliği göstermektedir.
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 287 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.