10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 181 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 181
Aşağıdaki metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Efenin Hikâyesi
(…)
Yirmi bir yaşında olduğu söylenilen Efede bütün bu taravetli ve kavi gençliğe rağmen karşısındakine ne genç, ne ihtiyar, hiçbir zaman ve yaş hissi verdirmiyen bir olgunluk vardı.
Zabit sokakta lâkırdıyı açabilmek için:
– Epeyce uzak gideceğiz, Efem, dedi.
Efenin gözleri sabit ve sâkin, kudretini bozmadan, dudakları tebessüme benzer bir şeyle açıldı:
– Nerede olduğunu biliyorum, dedi.
Genç zabit ne kadar çalıştı ise ne Efeyi fazla söyletebildi, ne de öğretmek için kendi hazırladığı mev- zudan bahsedebildi.
Eve geldikleri zaman zabitin heyecanı ellerini titretecek dereceyi buldu; fakat sofada oda kapısını açıp da Efeyi heyetin yanına soktuktan sonra Efenin garip sükûtu sirayet etmiş gibi sadece kapının yanındaki sandalyeye oturdu, bekledi.
Heyetin oturduğu büyük odanın her tarafına Uşak halıları örtmüşlerdi. Orta yerde uzun, büyük yeşil örtülü masanın önünde arkaları pencereye çevrilmiş dört devletin dört büyük askeri büyük üniforma- larile oturuyorlardı. Genç kâtipler, zabitleri arasında biraz hoş bir havada mağrur duran dört baş, kuvvetli çizgilerile dimdik duran başları, dretnotları, denizaltıları, tayyareleri, bin kudret ve şevketlerile galip ve kudret sahibi milletlerin gözlerile Efeye bakıyorlardı. Fakat genç Efe, üniformadan, ordudan, çelik ve ateşten daha kavi, hepsinin karşısında yeşil başı göklere kalkan genç bir çınar kadar bunlara karşı lâkayıttı.
Efe ilerilerken sağda oturan yüzü traşlı, esmer yanaklı, kalpaklı bir Osmanlı zabiti vakur bir irade ile Efenin tahlil edemediği bir hissi saklıyarak kalktı, Efeye yaklaştı. Yavaşça silâhlarını azaltmasını söyledi. Efe bir çocuk sükûnu ile mavzerini kapıya dayadıktan sonra tabancalarını masanın üzerine bıraktı.
(…)
Halide Edip Adıvar, Dağa Çıkan Kurt
1. Metinde yoğun biçimde fiilimsi (olduğu, söylenilen, açabilmek, açıp…) kullanılmıştır. Fiilimsilerin özelliklerini düşünerek bunların kullanımının metnin dil ve anlatımına nasıl bir katkı sağladığını ifade ediniz.
- Cevap: Fiilimsiler, Türkçeye anlatım gücü ve kıvraklığı kazandırır. Anlatılanları kısa yoldan aktarmayı sağlayarak gereksiz tekrarları önler. Aktarılmak istenen düşüncenin iletilmesinde kolaylık sağlayarak cümleleri akıcı, kolay biçimde birbirine bağlar. Kullanım yoğunluğu açısından bazı yazarların dil anlayışına bağlı olarak eserlerinde önemli bir yer tutabilir. Olaya bağlı metinlerde hareketlerin betimleme ve öyküleme biçimleriyle anlatılmasında fiilimsiler bu özellikleriyle önemli bir işleve sahiptir.
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 181 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.