10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 158 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 158
Yakup Kadri, 1922 baharında yaptığı Ankara ve Batı Anadolu gezisinde Türk köylüsünün yaşamına yakından tanık olur. Türk sosyal yaşamının meselelerini eserlerinde sağlam bir gözlemcilik ve ona dayanan kuvvetli bir gerçekçilik ile yansıtır.
Yukarıda verilen bilginin okuduğunuz metne yansımaları ile ilgili neler söyleyebilirsiniz?
- Cevap: Metinde Anadolu’da o dönemde karşılaşılabilecek bir köylü çocuğu ana karakter olarak işlenmiştir. Çocuğun tasviri, söylediği cümleler, yaşamı ile ilgili ayrıntılar gerçekçidir. Anadolu’nun ve Anadolu insanının işlendiği bir metin olduğu için dili de sade ve açıktır.
Yakup Kadri ile aynı dönemde eserler vermiş olan Halide Edip Adıvar’ın bir hikâyesinden kısa bir bölüm verilmiştir. Metni okuyarak soruları cevaplandırınız. (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Vurma Fatma!
Çok esmer bir akşamdı. Dumlupınar Karargâhının karşısında iki subay arkadaşımla yürüyordum. Sağda Kızıldere’ye giden küçük sırtın sarı toprakları kararıyor, arkasında yükselen yeşil Murat Dağı simsiyah bir perde halini alıyordu. Kaybolan gün içinde, sırta doğru, uzun, çok uzun bir süngü gidip geliyordu. Süngüyü taşıyan dev gibi bir Türk eri, akşamın içinde görünmüyordu. Yalnız süngünün ucu karanlıkta parlıyor, sünüyor, karargâhın sağ tarafında nöbet bekliyordu. Solda ünlü Dumlupınar İstihkâmları tamamıyle silinmişti. Önümüzde, fenerleri dizilmiş çadırlı ordugâhın arasında, hâkî gölgeler gelip geçiyor ve arkamızdan, alçak ve kımıldayan toprak yığınları gibi, durmadan esir kafileleri akıp gidiyordu.
(…)
Halide Edip ADIVAR, Dağa Çıkan Kurt
3. a) Okuduğunuz iki metni; dil, tema ve gerçekçilik açısından karşılaştırınız.
- Cevap: Dilleri sade, açık ve anlaşılır. Savaş ortamı ve bu ortamda karşımıza çıkabilecek insan tipleri anlatılmış. Bu insanların yaşantısındaki bazı durumlar, zaman ve mekânın içine gerçekçi bir biçimde yerleştirilerek okuyucuya aktarılmış.
b) “Edebiyat, tarihin atladığı boşlukları doldurur.” sözünden de yola çıkarak Kurtuluş Savaşı döneminin bir tarih kitabında karşılaşamayacağınız hangi unsurlarını bu metinlerde gördüğünüzü ifade ediniz.
- Cevap: Ana metinde küçük bir çocuğun koşulların zorlamasıyla yaşından evvel büyümesi, babasız bir evin bütün yükünü omuzlarına alarak yaşından önce olgunlaşması anlatılmış. Diğer metinde ise savaşın tedirgin ortamında sıradan bir mekâna dönmüş olan cephe ve köy ortamı anlatılmış. İnsanların duyguları, sarsıntıları, olaylar karşısındaki duruşları bireysel olarak ve bu kadar ayrıntılı biçimde bir tarih kitabında dile getirilmez.
c) Bir toplumu sarsan olayların edebî metinlerde ele alınmasının, toplumsal hafızada yaratacağı etki ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?
- Cevap: Toplumu bir arada tutan ve ona millet olma özelliği kazandıran unsurların tümü kültürdür. Kültürün en önemli parçalarından biri de edebî ürünlerdir. İnsanların yaşadığı sarsıcı olayların edebiyat ürünlerinde ifade edilmesi, insan gerçeğini sarsıcı biçimlerde dile getirme olanağı olduğu için unutulmaz olacaktır.
ç) Covid-19 nedeniyle bütün dünyayı sarsan pandemi döneminin toplumlar üzerindeki etkisinin edebiyata yansıyacağını düşünüyor musunuz? Niçin?
- Cevap: Yansıyacaktır. Uzun bir süreç içerisinde her toplumun farklı kesimlerinden insanları etkileyen bir süreç yaşadık. Binlerce insan hikâyesinin edebî metinlerde hayat bulacağını düşünüyorum. Yansımayacaktır. İnsanlık tarihinde yaşanmış pek çok sarsıcı olay var ve bütün olayların mutlaka edebiyata yansıtılacağını düşünmüyorum.
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 158 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.