Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 151

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 151 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 151

Metni okuyunuz. Soruları metne göre cevaplandırınız. (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)

Abdullah Beyle Cihan Hanım Hikayesi

(…)
Efendim, rivayet edilir ki, hikâyede vakit çabuk gelir, dokuz ay dokuz gün dokuz dakika sonra, Ziyet Han’ın hanımı nur topu gibi bir oğlan çocuğu doğurdu. Bütün şehir toplandı, sevindiler. Şehirde fakirlere paralar, yiyecekler dağıtıldı, kurbanlar kesildi. Çocuğun ismini Abdullah koydular.
Aradan bir müddet geçti. Rivayet edilir ki Ziyet Han’ın bir lalası vardı. Lala, Ziyet Han’ın yardımcısıydı, çok sevdiği bir kişi ve aynı zamanda Ziyet Han’ın yardımcısı olduğu için, Ziyet Han, çocuğunun bakımını da lalaya tembih etti ve ona verdi. Abdullah yedi yaşına gelince, Ziyet Han, lalaya dedi ki:
— Lala, bu çocuk sana emanet. Sen bu çocuğu yetiştir, eğitimiyle, yetişmesiyle ilgilen. îyi bir evlat olmasında bütün mesuliyet sana aittir. Onu sana veriyorum, onu sana, seni de Allah’a emanet ediyorum; onu götür, nasıl yetiştireceksen öyle yetiştir.
Lala onu alıp götürdü, devrin en iyi medresesine yerleştirdi. Kendisi de ona göre hocalarını ayarladı. Ona belirli saatler dışında dışarı çıkmak yasaklandı. Yatması, yiyeceği, giyeceği hep içeriden temin edildi. Bir müddet hiç güneş yüzü görmedi; sadece sarayın bir köşesinde eğitimini alıyor, bir de spor yapıyordu. O zaman avcılık çok meşhurdu, sarayın bahçesinde avcılık yapıyor, yay ve ok kullanıyordu. Bir silahşor olarak, neredeyse bir ordu komutanı kadar iyi eğitim aldı. O zamanın en iyi hocaları ona eğitim verdiler. Abdullah on yedi on sekiz yaşlarına kadar böyle bir eğitimden geçmiş oldu. Ama dışarıyla ilgisi yoktu.
(…)
Abdullah dışarı çıktı, güneşe baktı, dünyaya baktı.
(…)
Cemal Bey’in bir kızı vardı, Cihan isminde. On yedi on sekiz yaşlarındaydı, ama çok güzeldi.
Cihan Hanım, bir gün kızları toplamış;
– Biraz yükseğe çıkalım, dağın en iyi yerleri yüksekleridir. Orada bu çimenlerin, güllerin en güzel açtığı yerler vardır.
(…)
Abdullah da o ara yan tarafta, sarp bir kayalığın yanında, kafasına ceketini dolamış, hava sıcak olduğundan, dayanamamış, orada uyuyakalmış.
(…)
Biraz yukarı çıktılar. Baktılar ki orada bir delikanlı uyuyor, yan tarafta da bir tuzak. Hakikatten tuzak, kuş tuzağa düşmüş. Kızlar hemen geldiler, baktılar ki orada bir delikanlı, başına sarmış ceketi bir delikanlı, yatıyor.
(…)
Açtılar yüzünü, baktılar ki ne kadar da güzel bir delikanlı bu. Onu görür görmez cariye Gülşah’la Cihan Hanım’ın ikisi birden Abdullah’a vuruldular.
(…)
Bakalım, o yerde ilk önce Gülşah ne söyler, vekâleten biz söyleyelim, var olsun toplanan cemaatimiz:

  • Cevap: Bu sayfada herhangi bir soru bulunmamaktadır.

10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 151 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

☺️ BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Yorum Yap

** Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!