10. Sınıf Tarih Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 99 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
10. Sınıf Tarih Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 99
Klasik Dönem’de Osmanlılarda Devlet Yönetimi Anlayışı
“Devleti denetlemek için büyük bir ordu gerekir. Orduyu beslemek için çok mal ve servete ihtiyaç vardır. Bu serveti elde etmek için halk zengin olmalıdır. Halkın zengin olması için de yasalar adil olmalıdır. Bunlardan biri ihmal edilirse devlet yıkılır.” Yusuf Has Hâcib tarafından yazılmış olan Kutadgu Biligde yer alan ve îslami düşünce ile de uyum içinde olan bu yönetim anlayışı, Türk-îslam devletleri aracılığıyla Osmanlılara intikal etmiş ve Osmanlılarca da kabul edilerek geliştirilmiştir.
Osmanlıların beylikten devlete geçtiği dönemde yöneticiler, Anadolu’daki Selçuklu merkezleri ile îran ve Mısır’dan gelerek, eski Orta Doğu devlet ve yönetim kavramlarını Osmanlı Devleti’ne yerleştirmişlerdir. Osmanlı devlet kavramı, temelde eski Orta Doğudan gelmiş olmakla birlikte, Osmanlılar eski Türk geleneklerini de sürdürmüşlerdir. Bu anlamda Osmanlı Devleti, kendisinden önceki Türk devletlerinin siyasi, idari, askerî ve sosyal alanlardaki kültür mirasını da devralmıştır.
Ayrıca topraklarının büyük bir bölümünün Hıristiyan memleketleri üzerinde gelişmiş olması ve fethettiği Hıristiyan memleketlerdeki bazı eski uygulamaları yürürlükten kaldırmayıp fetihten sonra da sürdürmesi, Osmanlı Devleti’nin diğer İslam devletlerindeki yönetim biçiminden oldukça farklı nitelikler göstermesine neden olmuştur.
Padişahın mutlak otoritesine dayanan merkezî bir yönetim modelinin oluşturulduğu Klasik Dönemde, hükümet, eyaletlerin yönetimi ve ordu doğrudan padişaha bağlı bir bütün olarak teşkilatlandırılmıştı. Bu bütünün merkezinde padişah ve saray teşkilatı bulunuyordu. Merkez teşkilatı denildiğinde padişah, vezir-i azam, saray, Divan-ı Hümayun ve ordu kurumları akla gelmektedir.
Osmanlılar, Klasik Dönem’de devlet yönetiminde iki temel sistemi birlikte işletmişlerdir. Bunlardan ilki tımar, diğeri ise kul sistemiydi. Bu yapılanma içinde geniş Osmanlı ülkesinde, merkezî yönetimin örgütlenmesinde kul sistemi, taşranın örgütlenmesinde ise tımar sistemi uygulanarak padişahın otoritesi, merkezdeki saraydan imparatorluğun sınır bölgelerine kadar başarılı bir şekilde götürülmüştür. Bu iki sistem, imparatorluğun askerî düzeninin yanı sıra bütün idari, mali, zirai, sosyal ve ekonomik yapısını belirlemiştir.
Kanuni Sultan Süleyman (1520-1566) döneminde ise Osmanlılar, tarihinin en geniş sınırlarına ulaşan bir dünya imparatorluğu olmuştur. Osmanlıların bu dönemi, idari, askerî, sosyal ve hukuki alanlarda çıkarılan kanunlarla teşkilat ve kurumlarının en gelişmiş bir seviyeye ulaştığı dönem olmuştur.
- Cevap: Bu sayfada herhangi bir soru bulunmamaktadır.
10. Sınıf Meb Yayınları Tarih Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 99 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.