10. Sınıf Meb Yayınları Felsefe Ders Kitabı Sayfa 133 Cevabı
2018 – 2019 Eğitim Öğretim yılıyla birlikte pek çok ders ve çalışma kitabı değişti. Değişen kitaplardan biri de “10. Sınıf Meb Yayınları Felsefe Ders Kitabı Cevapları” oldu. Kitabı incelediğimizde ise Arife AYAZ ŞAHİN, Haydar Sinan KOLUAÇIK, Mehmet UYANIK, Sarper Serkan AVCI tarafından 168 sayfa olarak kaleme alındığını görüyoruz. Kitapta görseller ön plana çıkarılmış ve görsel tasarım ise Volkan NUR tarafından yapılmış.
“10. Sınıf Meb Yayınları Felsefe Ders Kitabı Sayfa 133 Cevabı” ise önce sorular yazıldı daha sonra kitabın üzerinde çözülerek gösterildi. Önce sorular hemen ardından ise cevaplar mevcuttur.
SORULAR
10. Sınıf Meb Yayınları Felsefe Ders Kitabı Sayfa 133 Cevabı
11. “Şimdiki an”ın ne anlama geldiğini açıklayınız.
- Cevap: Zaman felsefesinde bazı farklı görüşler mevcuttur. Şimdiciler ya da bugüncülük olarak adlandırılan görüşe göre: geçmiş ya da gelecek olaylar var değildir. Şimdi, bir bıçağın keskin tarafıdır. Sağında ya da solunda olanlar şimdide barınamaz.
12. J. P Sartre’ın “Varlık ve Hiçlik” kitabından alınan bu parçadaki “Olduğu şey olan varlık özgür olamaz.” yargısı ne anlama gelmektedir?
- Cevap: İnsanın bu dünyada var olmanın hiçliği sayesinde özgürlüğe ulaşabileceğini savunan bir görüştür.
13. İnsanın özgürlük olduğu görüşüne nasıl ulaşılmıştır?
- Cevap: Bu sorunun cevabını net olarak verebilmek biraz güç. Ancak Sartre’nin “Varlık ve Hiçlik” kitabında belirtiği özgürlük kavramına şöyle bir bakacak olursak; Sartre, insanı her an varoluşunun özünü oluşturan ve özgür bir bilinç olarak tanımlayarak mutlak özgürlüğü sorumluluk fikriyle bağdaştırır. Sartre’nin bu düşünceleri tartışma konusu da olmuştur. Sartre’ye göre özgürlük; insanın kendine karşı duruşu ve insanın kalbindeki insan olma gerçeğine göre zorlayan aslında “hiçliktir.” Yani özgürlük bir varlık değil aslında insanın kendi öz varlığı ve onun var olma hiçliğidir.Genel anlamda özgürlük düşüncesinin insanlar arasında anılmaya ve istenmeye başladığı dönemler tam olarak Aydınlanma Çağı’dır diyebiliriz. Rönesans’ında etkisi insanların daha özgür ve daha rahat bir hayat yaşam istemelerini tetikleyerek toplum arasında yayılmıştır.
14. Herhangi bir konuda bir insanın tanıklığına dayanarak bilgi edinme durumunu, bilginin güvenirliği açısından değerlendiriniz.
- Cevap: Merak edilen ve araştırılan bilgilerin zaman kaybetmeden doğru bilgiye ulaşmak için bilginin güvenilir olması şarttır. Bu konu üzerinde filozoflarda doğru bilgiye ulaşma yöntemlerini kendi görüşleri açısından değerlendirmişlerdir. Filozoflara göre doğru bilgiye ulaşma yöntemleri arasında, bilirkişiler, hakem heyetleri, devlet siteleri ve uzman görüşlerinin önemli olduğu vurgulanmıştır. Tüm bu açıklamalarımıza göre bir kişinin tanıklığına dayalı olarak bilgi edinme durumunu değerlendirecek olursak; öncelikle bu kişinin bilgi vereceği alanda uzman olup olmadığına bakmak gerekir. Yoksa sadece kendi gözlemiyle bize doğru bilgi vermesi mümkün değildir.
15. Sosyal medyada karşılaşılan bilgilerin güvenirliğini ve değerini belirleyebilecek ölçütler nelerdir?
- Cevap: Bilgiye bu kadar çabuk ulaşabileceğimiz bir çağda yaşadığımız halde neden doğru bilgi edinemiyoruz? Araştırdığımız bilgilerin güvenirliğine nasıl inanacağız? Bunca bilginin değeri nasıl bilenecek? Gibi birçok soru aklınıza gelebilir. Bu sorulara cevap vermeden önce şunu belirtmek gerekiyor. Sosyal medyada paylaşılan tüm bilgilerin doğru olduğu düşüncenizi öncelikle bir kenara atmalısınız. Eğer sosyal medya üzerinden bilgi edinmek istiyorsanız haber kaynağına, verilen bilginin hangi kaynaktan alındığına, konunun uzmanı tarafından yazılıp yazılmadığına ve paylaşılan bilgilerin resmi veya kurumsal web site kaynaklı olmalarına dikkat etmek gerekiyor. Eğer tüm saydıklarımız doğrultusunda bilgi aldıysanız güvenilir bilgi edinmiş olursunuz. Bunun dışında sorgulamadan ve araştırmadan elde ettiğiniz bilgilerin size hiçbir faydası olmayacağı gibi tahmin edemeyeceğiniz zararları da dokunabilir.
16. Bilim felsefesi bir bilim alanı mıdır? Nedenini yazınız.
- Cevap: Bilim, bir bilgi sistemidir. Bilimin araştırdığı bilgiye de bilimsel bilgi denir. Bilimsel bilgi ve diğer bilgilerin tümü; evreni, toplumu, insanı ve varlığı bilme çabası içindedir. Amaçları aynı olmasına rağmen bilgiler, yapısı ve özellikleri bakımından birbirlerinden ayrılır. Bilim, var olan her şey üzerinde sistemli, yöntemli, doğru ve geçerli bilgi üreten kuramsal bir sistemdir. Bilim, dinamik bir bilgidir. Bilim, sistemli, düzenli, belli yöntemleri olan, bilimsel yöntemlerle elde edilmiş gerçekler hakkında doğrulanabilir bilgidir.Bilim felsefesi, bilimin doğasını, kapsamını, sınırlarını, yöntemini, bilimsel bilginin yapısını ve özelliklerini, bilimsel kuram ile gerçeklik arasındaki ilişkiyi felsefi bir tavırla araştırır.
17. İnsan faktörü bilim ve hayat ilişkisini nasıl etkiler?
- Cevap: Bilim, insanın örgütlü olarak geliştirdiği, bireysel ve toplumsal bir etkinliktir. Bu etkinliğin gelişimi, her zaman, toplam toplumsal etkinliğin de bir parçası olmuştur. Daha açık bir biçimde şöyle diyebiliriz: Bilim sosyo-ekonomik bir alt yapının ürünü olan, bireyleri tek tek ve toplu olarak etkileyen, örgütlü olsun olmasın, bir ideolojik yapıyla bağlara sahiptir.
Bilimin içeriğinde çok önemli paya sahip olan soru yöneltme, anlama çabası ve insan yaşamını kolaylaştırmak amacıyla doğayı sistemleştirme işi, tarihin farklı dönemlerinde değişmek koşuluyla, yukarıda belirtilen ideolojik etkilerinden kopuk bir biçimde gelişmemiştir. Doğayı kavramlaştırmada var olan toplumsal etkinin izlerini birçok bilim adamının gelişiminde gözlemleyebiliriz. Kepler’ in ‘doğayı mükemmelleştirmesi’ daha açıkçası; tanrının mükemmelliğinin doğaya yansımış ifadelerini bulmak isteyişi, onun eliptik gezegen yörüngeleri karşısında şaşkınlığa düşüp aynı deneyleri çembersel yörüngeleri bulmak amacıyla yıllarca tekrar etmesine yol açmıştır.
18. Bilim, konusu itibarıyla felsefeden nasıl ayrılır?
- Cevap: Başlangıçta felsefeyle bilimin iç içe olduğunu, ilk büyük filozofların birçoğunun aynı zamanda bilim adamı olduğunu söyleyebiliriz.