10. Sınıf Tarih Ders Kitabı İlke Yayınları 3. Ünite Devletleşme Sürecinde Savaşçılar ve Askerler Sayfa 81, 82, 83, 84, 85, 86 Yeniçeri Ocağının Kurulması Etkinlik Soruları ve Cevapları
10. Sınıf İlke Yayınları Tarih Ders Kitabı Yeniçeri Ocağının Kurulması Cevapları
Yeniçeri Ocağının Kurulması
Osmanlı Devleti, Hristiyan tebaasından devşirme sistemi ile neden bir ordu kurmak istemiş olabilir? Bu konudaki düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.
- Cevap: Osmanlı Devleti’nde yeniçeri ocağının kurulması ve devşirme sisteminin uygulanması ordunun kuvvetlenmesi için gerekli olmuştur. Ordunun güçlenmesi, siyasi, idari ve iktisadi güçlenmeyi de beraberinde getirerek merkeziyetçi anlayışının kökleşmesini sağlamıştır. Osmanlı Devleti, Hristiyan tebaasından devşirme sistemi ile ordu kurmak istemiştir. Çünkü güçlü bir devletin askeri olmak, İslam dünya görüşünü merak ederek yaşamak, vergilerini düzensiz veren gayrimüslimlerin devlete hizmet etmek istemesi gibi nedenler bulunmaktadır. Böylece tebaanın hem İslamlaşması hem de devlete hizmet etmesi kolay bir şekilde gerçekleşmiştir. Ordu sistemi daha da güçlenerek en iyi halini almaya başlamıştır.
10. Sınıf İlke Yayınları Tarih Ders Kitabı Sayfa 81 Cevabı
PENCİK-DEVŞİRME SİSTEMİ VE YENİÇERİLER
Rumeli’deki toprakları genişlemeye başlayan Osmanlı Devleti, daha fazla askere ihtiyaç duydu. Özellikle Batı yönünde süratle ilerleyen fetihlerin devamı için Anadolu’nun Türk ve Müslüman unsurlarının yanında, hem Osmanlı saltanatını koruyacak hem de daima silah altında bulunacak bir asker ocağının kurulmasına karar verildi. Bu amaçla savaşlarda elde edilen erkek esirlerin beşte biri (pencik) ile Hristiyan tebaasından devşirme sistemiyle oluşturulan yeni bir ordu kuruldu. I. Murad Dönemi’nde, Kazasker Çandarlı Halil Paşa’nın tavsiyesi ile kurulan kapıkulu askerleri, piyadeler ve süvariler ayrılırdı.
10. Sınıf İlke Yayınları Tarih Ders Kitabı Sayfa 82 Cevabı
PENCİK SİSTEMİ
Rumeli’de, Edirne’nin fethinden sonra, Selanik doğrultusunda ilerleyen Evrenos Gazi ve Hacı İlbey’i gibi komutanların Via Egnatia (Via Eynatiya) üzerinde yaptıkları fetihler sonrasında savaş esirlerinde büyük artış olur. Bu sırada Karaman’dan Bursa’ya gelen Karamanlı Molla Kara Rüstem, Sultan I. Murad’ın kadı askeri Çandarlı Kara Halil’le bu konuyu istişare eder (O tarihlerde kadı asker, padişahın siyasi ve adli müşaviridir; bugünkü tabirlerle hem başvekil hem adliye vekilidir.). Bu tarihî buluşma, en eski kaynaklarımızda şöylece nakledilir Molla Rüstem Kara Halil’e:
— Akıncı gazilerin aldıkları esirlerin beşte biri Tanrı buyruğunda padişahındır, niçin almıyorsunuz? der.
Kara Halil de bu teklifi Sultan Murat’a arz eder, o da:
— Tanrı buyruğu ne ise onu yapın! der.
Bunun üzerine akıncı gazilerin elindeki her beş esirden birinin, padişah adına alınmasına karar verilir. Alınacak esiri seçme hakkı padişaha aittir. Esir başına 125 akçe kıymet biçilir; elinde beş olmayan esir başına iki akçe verir. Tanrı buyruğu gereğince alınan bu vergiye “beşte bir” manasında “pencik resmi” adı verilir.
Böylece devlet elinde toplanan çok sayıda pencik oğlandan, sultan kapısında yeni bir asker, yeniçeri (yeni asker) yapma fikri oluşur. Oğlanlar, Bursa civarında Türk köylerine gönderilir; Türkçe öğrenip İslamlaşmaları sağlanır. Sonra bunlar, bir kışlada toplanıp Sultan’ın emrine bir “yoldaş” ordu, yeniçeri ordusunu oluştururlar.
Pencik sistemi ve özellikleri hakkında neler söylenebilir? Açıklayınız.
- Cevap: Sözlük manasıyla beşte bir demek olan “Pençik” harplerde ele geçirilen esirlerden, askerlikte kullanılmak üzere beşte birinin alınması demektir. İslâm hukukunun ganimetlerle ilgili vaz’ etmiş olduğu prensiplerinden doğmuş olan “Pençik”, Osmanlı Devleti’nin ilk kuruluş yıllarında uygulanmıyordu. Harpler sonunda ele geçen diğer ganimetler gibi esirler de gazilere taksim ediliyordu. Gaziler, hisselerine düşen esirleri, İslâm hukuku gereğince istedikleri şekilde istihdam edebiliyor, istihdam yeri olmayan da onları satabiliyordu. Osmanlılarda Acemi Oğlanı iki şekilde alınırdı. Bunlardan biri savaşlarda elde edilen erkek esirlerin beşte birinden (Pençik), diğeri de Osmanlı vatandaşı olan Hristiyan çocuklardandı. Savaşlarda elde edilen esirlerin asker olarak alınmasıyla ilgili “Pençik Kanunu” tertip edilmişti. Buna göre alınan esir oğlanlara “Pençik Oğlanı” adı verilmişti. Elde edilen bu esirler, “Pençikçi” denilen memur tarafından tespit edilir, bunlardan on ila on yedi yaşları arasında olan erkek esirlerden vücutça kusursuz ve sağlam olanlar devletçe üç yüz akçe karşılığı, satın alınırdı. Böylece Acemi ocağına ilk efrad, Pençik kanunu ile toplanmıştır. Bu sistemin gelişmesinde büyük ölçüde rolü bulunan Kara Rüstem de Gelibolu’da Pençik vergisini (Resmi Pençik) toplamakla görevlendirilmişti.
DEVŞİRME KANUNU
➜ 8 yaş altı ve 20 yaş üstü devşirilemez.
➜ Devşirilecek oğlanlar (Görsel 3.7) güzel, akıllı ve iyi huylu olmalıdır.
➜ Padişah veya yeniçeri ağasının ihtiyaç belirtmesi hâlinde padişahın fermanı ile devşirme yapılabilir; fermanda hangi bölgeden kaç devşirme alınacağı kesin olarak belirtilir, devşirilen çocukların seçildikleri saat ve bölge not alınır. Ferman, turnacıbaşı ağaya verilir; devşirme toplama işini sürücü ağa ile beraber yaparlar.
➜ Bölgenin papazlarından vaftiz defterleri toplanır; tellallar ilan edilen saatte belirtilen yere devşirme adaylarını getirir.
➜ Bir bölgede en fazla 40 haneden birinden bir devşirme alınır; ailenin tek oğlu veya dul kadının oğlu alınamaz.
➜ Evliler ve Müslümanlar devşirilemez.
Devşirme Kanunu hakkında ne gibi çıkarımlarda bulunabilirsiniz? Belirtiniz.
- Cevap: Devşirme kanununda belirli bir yaş sınırlaması vardır. Devşirilecek oğlanlar akıllı ve güzel kimselerden seçilirdi. Devşirilecek bölgede 40 evden birinden alınır. Evli ve Müslüman olanlar asla devşirilmez.
10. Sınıf İlke Yayınları Tarih Ders Kitabı Sayfa 83 Cevabı
Düzensiz aşiret birlikleri yerine daimi bir ordu olarak Yeniçeri Ocağının kurulması Osmanlı Devleti’ne ne gibi katkılar sağlamış olabilir? Belirtiniz.
- Cevap: Osmanlı ordusu daha güçlü, disiplinli ve organize olabilen bir ordu halini almıştır.
YENİÇERİLER
Deli rüzgârların kamçısı altında kabarmış, köpürmüş denizin, yalçın kayalara gürül gürül atılışı gibi, her biri âdem ejderhası binlerce bekâr uşağın ağzından çıkan bir gülbank yeniçerilerin (Görsel 3.8) sesi:
“Allah Allah eyvallah
Baş üryan, sine püryan, kılıç al kan
Bu meydanda nice başlar kesilir hiç olmaz soran!
Eyvallah! Eyvallah!
Kahrımız, kılıcımız düşmana ziyan Kulluğumuz padişaha ayan.
Üçler, Yediler, Kırklar
Gülbankı Muhammedi, nurı nebi, keremi Âli Pirimiz, hünkârımız Hacı Bektaş Veli Demine devranına hu diyelim!..
Huuuuuuuuuuul ”
Dört buçuk asır boyunca zaman zaman kendi kışlalarında, padişahın sarayında, cenk meydanlarında ve İstanbul şehrinin alan ile sokaklarında yükselmiş olan ve cihana meydan okuyan büyük laf..
Şiirden hareketle yeniçerilerin görevleri ve özellikleri hakkında neler söylenebilir? Açıklayınız.
- Cevap: Yeniçeriler, padişaha bağlı kimselerdir. Yeniçeriler Muhammed ve Padişah için çalışan kişilerdir.
10. Sınıf İlke Yayınları Tarih Ders Kitabı Sayfa 85 Cevabı
Kuruluş ve Yükselme dönemlerinde, yeniçerilerin Osmanlı Devleti’ne kazanımlarını arkadaşlarınızla değerlendiriniz.
- Cevap: Osmanlı Devleti’nin kuruluş döneminde düzenli ordu kurulmuştur. Düzenli ordunun kurulmasının ardında Osmanlı Devleti’nin topraklarında da genişlemeler olmaya başlamıştır. Rumeli kıyılarına geçiş de düzenli ordunun varlığı sayesinde olmuştur. Kuruluş döneminde Bursa’nın fethi, Edirne’nin fethi, Sırp sındığı ve Ankara Savaşları yeniçerilerin kazanımları arasında yer almaktadır. Yükselme döneminde ise yeniçerilerin kazanımları arasında en başta İstanbul’un fethi gelmektedir. Arından Yavuz dönemi savaşları olan Çaldıran, Turna dağ, Mercidabık ve Ridaniye savaşları ve sonuçlarında Mısırın fethi, toprakların genişlemesi hilafetin Osmanlı’ya geçmesi gibi kazanımların yaşanması söz konusu olmuştur. Kanuni döneminde ise on üç sefer yapılarak toprakların genişliği en yüksek seviyeye çıkmıştır.
KAPIKULU SÜVARİLERİ
Yeniçeriler ve tımarlı sipahilerin genel özelliklerini aşağıda verilen örnekteki gibi tabloya yazınız.
Kapıkulu Askerleri
- Cevap:
Devşirme sistemi ile oluşturulmuştur.
1. Padişaha bağlı aylıklı ve sürekli olarak görev yaparlardı.
2. İstanbul’da ya da sınır boylarındaki kalelerde otururlardı.
3. Devşirme sistemi ile seçilir ve yetiştirilirlerdi.
4. yaya (piyade) ve atlı (süvari) olmak üzere ikiye ayrılırdı.
5. Her üç ayda bir “ulufe” adı verilen maaş alırlardı.
Tımarlı Sipahiler
- Cevap:
1. Tımarlı sipahiler Türklerden oluşurdu.
2. Tımarlı sipahiler tımar sahiplerinden ve bunların beslemekle yükümlü oldukları askerlerden meydana gelirdi.
3. Tımarlı sipahilerin atları bulunmaktadır.
4. Tımarlı sipahilerin Başlarında miğfer üstlerinde zırh bulunur.
5. Her üç bin akça için sipahi yanında kendisi gibi atlı ve teçhizatlı bir asker getirmeğe mecburdur.
10. Sınıf İlke Yayınları Tarih Ders Kitabı Sayfa 86 Cevabı
AVRUPA’YI TİTRETEN TÜRK ORDUSU
Kanuni Sultan Süleyman 23 Nisan 1543 günü, Estergon seferi için Edirne’den yola çıktı. Edirne, olağanüstü bir gün yaşamaktaydı. Yolların iki yanı tıklım tıklım dolmuş, İstanbul’dan gelen yabancı diplomatlar, kendilerine ayrılan yerlere yerleşmişlerdi. Saatlerce süren bu tören, Osmanlı ordusunun göz kamaştırıcı büyüklük ve ihtişamını ortaya koydu. Diziler şöyleydi:
• Dokuzar atlıdan oluşan 100 dizi hâlinde 900 hassa askeri
• Altışar hayvanlık 900 dizi hâlinde 5.400 deve (Bunlar, ordunun bir kısım yiyeceğini ve cephanesini götürürdü).
• 1.000 kişilik cebeci (ordu donatım) taburu, 500 kişilik lağımcı (istihkâm) taburu
• Asıl kuvvet sayılan Anadolu tımarlı sipahileri
• Nişancı, baş defterdar, Rumeli ve Anadolu kazaskerleri, 4 vezir, beylerbeyleri ve sancak beyleri (Vezirlerin önünde 3, beylerbeylerinin önünde 2, sancak beylerinin önünde birer kişi tuğ taşımaktaydı.). Bunların ardında kurmay subaylar, yaverler, emir subayları
• Padişahın özel hizmetkârları, göz kamaştırıcı üniformaları içinde sayıları 300’ü bulan hassa yaver ve emir Görsel 3.10: Osmanlı ordusunun subayları sefere çıkmasını anlatan minyatür
• Ağır piyade tümeni olan 12.000 kişilik yeniçeri
• 7 sırmalı sancak ve 7 tuğ taşıyan 14 sancaktar ve Tuğcu
• 200 kişilik mehter takımı (Bunların sazları, altın zincirlerle boyunlarına asılmıştı).
• 400 kişilik “solak” denilen, başlarında tavus tüylü sorguçları olan hassa taburu
• Mücevherler içinde, elbiselerinin düğmeleri elmastan olan 150 hassa yaveri ve başlarında “Çavuşbaşı” denilen mareşal
• 35’i sağda, 35’i solda olmak üzere 70 kişiden oluşan “peyk” taburu. Bunların arasında Sultan Süleyman ağır ağır atını sürüyordu. Padişah oldukça sade giyinmişti. Ancak atının koşumları inci, pırlanta ve zümrütlerle süslüydü.
• Padişahın arkasından topçular, hafif piyade alayları “azaplar” ve ordunun diğer birlikleri, sonu gelmez kafileler hâlinde yürüyorlardı. Ve dahası vardı. Rumeli sipahileri, Sofya’da orduya katılacaklardı.
• Ordunun su ihtiyacını karşılamakla görevli “saka” bölükleri
• 2.100 katır, padişahın hazine ve eşyalarını taşırdı. Padişahlar Ansiklopedisi C 2, s. 452
Metinden hareketle, Osmanlı ordusu ile ilgili ne gibi çıkarımlarda bulunabilirsiniz. Açıklayınız?
- Cevap:
➜ Avrupayı titreten
➜ Göz kamaştırıcı
➜ Büyük ve ihtişamlı
➜ Asıl kuvvet sayılan Anadolu tımarlı sipahileri olan
➜ Ağır piyade tümeni olan 12.000 kişilik olduğu gibi çıkarımlarda bulunabiliriz.
10. Sınıf İlke Yayınları Tarih Ders Kitabı Sayfa 81, 82, 83, 84, 85, 86 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.